Nasıldır bilirsiniz ;
Bir şeylerin yolunda gitmediğinin farkındasınızdır ve bu tükenmişliği ne kendinize ne de ona itiraf etmeye asla cesaret edemezsiniz.Bilirsiniz,yolun sonudur bir sonraki adımınızın varacağı yer.Ancak "o" hala kutsaldır ve Tanrılara olan inancınızı buruşturup çöpe atsanız bile tapınakları yıkmaya yanaşmazsınız,gücünüz yetmez belki de,içten içe korkarsınız.
Birbirine çarpan bedenleriniz giderek hissizleşir,öpücükler her gün biraz daha isteksizce verilir,göz göze gelmekten kaçınırsınız söyleyemediklerinizi bakışlarınızla ele vermekten korkarak,gece yarıları başlayıp sabahlara kadar süren ve çevrenizdekiler tarafından her zaman anlamsız bulunup eleştirilen,buna rağmen sizin hararetle savunduğunuz telefon sohbetleri birkaç dakikalık kısa konuşmalara ve sonra da zamanla derin bir suskunluğa bırakır yerini,koskoca şehirlerin sokak aralarında birbirinizin kokusunu aradığınız günler geride kalmıştır artık,hiç düşündünüz mü ne kadar zaman oluyor sinemada birbirinizi öpmek için sabırsızlanmayalı,ne zamandır okuduğunuz bir romanda veya izlediğiniz bir filmde o'nu layık gördüğünüz bir karaktere giydirip ayrı olduğunuz zamanları birlikteymiş gibi geçirmiyorsunuz ..
Yeni bir arayış içerisindesinizdir artık ; bir kadından-erkekten , yeni bir ilişkiden yana beklentileriniz bir öncekine göre farklılıklar gösterir.Bazen siz bile şaşarsınız bu duruma.Bir zamanlar size çekici gelen,belki de kendinizi o'na ait kılmak istemenizi sağlayan o'na ait,o'na özgü bir özellik bir zaman sonra oradan,o'ndan kaçıp gitme isteğinizi karşı konulamaz derecede kamçılar..
Durumun vahametinin,dibe vurmuşluğun,sona gelmişliğin,duvarın ötesini göremeyeceğinizin,bir sonraki gün doğumunda hevesle uyanıp,elinizin telefona gidip o'nun numarasını tuşlamayacağının farkındasınızdır artık ve tek yapmanız gereken az biraz dürüst olmaktır kendinize ve o'na karşı.
Olmadığını bildiğiniz bir Tanrı'ya ibadet edip ondan merhamet ve cennet dilenmek için ne yazık ki çok geç !
Haydi,itiraf edin !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder